Delal-Helbest-şiir.

#1
Delal

Gözlerin Delal,
Kaderlerinin ve kederlerinin bedbahtlığından,
Bin yılların unutulmuşluklarından,
Ve yalnızlıklarından,
Kimsesizliklerinden ve korkularından
Dağlara sığınmış köylerimizin
Kapkara gecelerinden mi çaldı karasını?

Gülüşün Delal,
Diyarbekir’in Bıçkın, Hoyrat, Sevdalı
Kırık Hançer yaralı
Kekolarından mı emanet kaldı sana?
Hele beni öldürmeye yeminli
Öyle karşımda durup bakışın?
Yapma, diyordum Delal
Etme bu Nazı.

Sonra,
Gözlerinin içine bakarak söylemeye korktuğum
Bir türkü oluyordun dilimde:

“Delal’ê lê Bese Delalê
Tê Ez kuştim lê Bejn û Balê”
Ve artık,
Sebeb-i Katli Fermanım oluyordun.
Benliğim, SEN’sizliğim
Yalnızlığım, Utangaçlığım, Saklankaçlığım oluyordun.
Ve Zap gibi
Hırçın, Deli, Asi oluyordun Delal.

“BEN” diyordun:
“Buralara, bu Zamana ait değilim!”
Ve beni bırakıp, gidiyordun…
Eski zaman Dengbejlerinden kalma,
Sözleri hiç yazılmamış
Bir türkü olup sana sesleniyordum:

“Delal’ê lê bê bextê
Wê gavê ez ne girti buma
Destê min ne girêdayê buna
Ezê bihatama konaxa bavetê
Minê bigota: Delal ya mine
Delala dilê minê.
Delal’ê lê bêbaxtê
Xayiné, evindarê tû zani wê gavê ez girti me
Wan çawên reş li min negré.
Negré , wezê bimrim.”

Gitme diyordum Delal,
Gidersen ölürüm.
Ama, gidiyordun…kalan Ben, giden Sen oluyordun hep.
Adı Yasak Sevdam oluyordun Delal.
Sen Yar oluyordun, ben yaralanıyordum.
Yaralarıma bastığım,
Sevda Eşkiyalarının herdém zulalarında bulunan
Bir tutam kaçak tütün oluyordun.
Zemheri kışımda Delal,
Işkın kadar ekşimsi, Çağla kadar acımtırak
Ve gözlerin kadar ıslak bir Bahara özlemim oluyordun.

Sonra,
İplik-iplik bir yağmur oluyordun.
Islatıyordun beni.
Islandıkça yaşlanıyordum.
Yaşlandıkça büyüyordum…
Rüzgâr oluyordun sonra Delal,
Dağlardan, dağlara esip
Berfinleri selamlıyordun.
Çoban ateşlerini harlayıp,
Kavallarına nefes oluyordun.
Mısra-mısra bir türkü olup,
Dizelere düşüyordun.

“Buhare,Barane,
Hem mıjê hem dumanê
Delal’a min Berivan’ê
Bes, ji mirê hem Yar’ê hem Neyar’ê.”

Artık çocukluk düşlerimde
Nergis kokulu bir Berivan oluyordun.
Sıcak tandır ekmeği kokusundaki Annem oluyordun Delal
Ağlıyordun…

Beyaz Nar taneleri gözyaşlarını toplayıp,
Kendime tespih yapıyordum.
Çektikçe tanelerini Sevdadan çekiyordum.
Apak göğüslerinden emiyordum yaşamı
Büyütüp beni dağlara savuruyordun Delal,
Z(amansız) vuruluyordum.

Ve son nefesimde dudaklarımdan dökülen türkü oluyordun:
“Delal’ê lê Besê Delal’ê
Te ez kuştim li Bejn u Balê.”

Alıntı.
 
Üst