sevgili ÖzgürYaşam,itiraz anlamında değil fakat bazı kullanımlar üzerine birkaç söylemek istedim...
silahın zorun şiddetin ben birer iktidar aracı olduğunu düşünüyorum.. hemde direk.. amacı ne olursa olsun.. devrimci şiddet devrimci zor gibi kavramlarında bunların üstüne örtmekten başka bir şey olmadığını düşünüyorum.. marcos ta aynen zihnimdekileri birebir söylemiş.. çok açık ve net..
bu ifadelerine direkt bir itirazım yok...Fakat misal...
""silahın zorun şiddetin ben birer iktidar aracı olduğunu düşünüyorum.. hemde direkt"...
burada silah mücadele ettiğin araç ve şiddet de bir yöntem ise...bunlar tek başına "zor" la anlam bulmazlar...
Doğaya baktığımızda belki de en "şiddetli" savunma öz-savunmadır...bir dişi canlı kendi, yavrusuna karşı bir tehdit hissettiği vakit o tehditi ortadan kaldırmak için en şiddetli yönteme başvurur...
Bir sürü gerçeğinde de ortak savunma kza aynı şeyi ifade eder...İnsanlar toplumsal yaşama geçtiği dönemde de bu pek değişmemiştir...
sana "yabancı" olan bir kabile sana karşı bir tehdit unsuru oluşturuyorsa onla savaşır hatta o kabileyi "yiyebilirsin"...Fakat bu eylemin hiçbir noktasında "iktidarcılık" ve "zor" yoktur...bir Öz savunma eylemselliği olarak doğada her canlı bunu uygular-uygulamak zorundadır...Taa ki artık o "yabancı" halklar ile bir ortaklaşma yarattığın vakit iş değişir...artık önemli olan o yarattığın ortaklaşma hukukunun korunması meselesindedir...bu da o o hukuğu bozabilecek tehditlere(şovenizm,milliyetçilik gibi) öz savunma gerektirir...
Şiddet bir yöntem...Silah da bunun bir aracıysa...bunu yönlendiren zihniyet bizi asıl olarak ilgilendiriyor..
Yani ML ler devrimci şiddeti kullanırken...bunu iktidar ve "zor" amacıyla kullanmazlar...yani böyle bir hedefleri olduğu için değil...fakat hedeflerine ulaşma da kullandıkları "araç" olarak iktidar-devlet ve iktidar-zor bu anlamda tehlikelidir...Devrimci Şiddet değil...
Önderlik diyor ki "Savaşan halk gerçeğini yaratmak lazım"...savaşan gerilla ya da ordu değil HALK gerçekliği...yani halklaşan bir ordu...halklaşan bir parti...öz savunmayı özümsemiş bir halk...
Bu noktada Devrimci Halk Savaşımı bir mücadele yöntemidir...Bir devrimci şiddet kullanımıdır..bir Meşru Savunma Savaşımıdır...Fakat nasıl ve ne için??..
mesela iktidar için değil...mesela PD ya da DHD için değil...fakat KCK sisteminin inşası için ve KCK sisteminin emriyle...KCK emir verir ve HPG uygular...KCK savaş karar alır...HPG savaşır...Barış kararı alır...HPG bekler...Fakat her an için HPG vardır ve etkindir...Bu coğrafya da böyle bir durum olduğu için de etkin olmaya devam edecektir...Taa ki Halkın Öz Savunma gerçekliği yeteri kadar gerçekleşir...ve HPG den daha güçlü ve etkin bir Halk Savunma Örgütlenmesi yaratılırsa...Tabii ki KCK sisteminin çevresindeki unsurlar da HPG nin konumlanmasında etkilidir...
Bugün YPS(Sivil Savunma Birlikleri) ve Rojavadaki HPC(Toplumsal Savunma Birlikleri) bu amaçla kurulmuş birliklerdir...ve bu örgütlenmelerin kurucuları..bunu örgütleyen kişiler emin olun ki Paris Komünarları kadar tarihte söz ettireceklerdir...ettirmelidirler yani...
PKK çizgisi öz eleştiri verirken bunu zihniyet zeminleri önceliğiyle yapıyor...Savaşan Halk gerçekliğini yaratamadık...kendi özgürlük sistemimizi kuramadık...buradaki hatalarımızın temelinde yaratan eski paradigmayı bu yönlü eleştiriyoruz diyorlar...
Fakat Devrimci Şiddeti bu noktada eleştrmiyorlar...daha doğrusu bu şiddeti ne şekilde kanalize edeceğiz bunu önemsiyorlar...
TC devleti Kürt halkının varlığını inkar ediyor...kültüerl ekonomik sosyal siyasal olarak yok sayıyor ve örgütlenmesini engelliyorsa...bu halk da Halk Savaşı ile kendi sistemini(KCK sistemi) örgütler ...örgütlemeli deniliyor...yani bütün demokratik toplumsal örgütlenme alanları önünde engeller varken...Devrimci Halk Savaşımı olmadan tam başarı sağlanamaz deniliyor...
Bugün de böyle bir sürecin içerisindeyiz...bu demek değil ki legal alanda faaliyet yürütenler halkı tabandan örgütlemeyecek...örgütleyecekler fakat Devrimci Halk Savaşımının önünü açacak şekilde...ona engel olacak şekilde değil...
Yani Halk meclisleri ve komünler örgütlenecek...Devrimci Halk Savaşı bölgeleri "özgürleştirdikçe" o bölgelerde örgütlenme hiç olmayacak mı??...tam tersi bütün bu yaratılmış örgütlülükler...Devrimci Halk Savaşı ile desteklenecektir deniliyor...yani Savaşım bütün bunları içeriyor...sadece HPG nin savaşını değil...
Bugün Devrimci Halk Savaşı süreci olmasaydı...ve Halk tabandan kendini örgütleseydi...Kendi Meşru ve öz savunmasını örgütlemeyecek miydi??...öyle ki temel savaşım olan karşıt sistemle savaş...kendini demokratik siyasi mücadele olarak gösterecekse...bu da tabandan radikalleşecek bir mücadele olacak...
Köylerde Şehirlerde ekonomik komünler diyoruz...tamam da bir sürü tekelci işletme var...buna karşı halk nasıl örgütlenecek...halk gerçekliği kendini hiç savunmayacak mı??...misal fabrika işgalleri...toprak işgalleri yapıp bu bölgelerde kooperatifler kurmayacaklar mı??...KCK sistemi kendini geliştirme önünde bir engel görürse buna karşı öz savunmasını gerçekleştirir...bu çok farklı şekillerde olabilir...
ÖRGÜTLÜ BİR HALKI KİMSE YENEMEZ...örgütlü olmak da çok farklı stratejiler...çok farklı yöntemler geliştirmek demektir...
silahın zorun şiddetin ben birer iktidar aracı olduğunu düşünüyorum.. hemde direk.. amacı ne olursa olsun.. devrimci şiddet devrimci zor gibi kavramlarında bunların üstüne örtmekten başka bir şey olmadığını düşünüyorum.. marcos ta aynen zihnimdekileri birebir söylemiş.. çok açık ve net..
bu ifadelerine direkt bir itirazım yok...Fakat misal...
""silahın zorun şiddetin ben birer iktidar aracı olduğunu düşünüyorum.. hemde direkt"...
burada silah mücadele ettiğin araç ve şiddet de bir yöntem ise...bunlar tek başına "zor" la anlam bulmazlar...
Doğaya baktığımızda belki de en "şiddetli" savunma öz-savunmadır...bir dişi canlı kendi, yavrusuna karşı bir tehdit hissettiği vakit o tehditi ortadan kaldırmak için en şiddetli yönteme başvurur...
Bir sürü gerçeğinde de ortak savunma kza aynı şeyi ifade eder...İnsanlar toplumsal yaşama geçtiği dönemde de bu pek değişmemiştir...
sana "yabancı" olan bir kabile sana karşı bir tehdit unsuru oluşturuyorsa onla savaşır hatta o kabileyi "yiyebilirsin"...Fakat bu eylemin hiçbir noktasında "iktidarcılık" ve "zor" yoktur...bir Öz savunma eylemselliği olarak doğada her canlı bunu uygular-uygulamak zorundadır...Taa ki artık o "yabancı" halklar ile bir ortaklaşma yarattığın vakit iş değişir...artık önemli olan o yarattığın ortaklaşma hukukunun korunması meselesindedir...bu da o o hukuğu bozabilecek tehditlere(şovenizm,milliyetçilik gibi) öz savunma gerektirir...
Şiddet bir yöntem...Silah da bunun bir aracıysa...bunu yönlendiren zihniyet bizi asıl olarak ilgilendiriyor..
Yani ML ler devrimci şiddeti kullanırken...bunu iktidar ve "zor" amacıyla kullanmazlar...yani böyle bir hedefleri olduğu için değil...fakat hedeflerine ulaşma da kullandıkları "araç" olarak iktidar-devlet ve iktidar-zor bu anlamda tehlikelidir...Devrimci Şiddet değil...
Önderlik diyor ki "Savaşan halk gerçeğini yaratmak lazım"...savaşan gerilla ya da ordu değil HALK gerçekliği...yani halklaşan bir ordu...halklaşan bir parti...öz savunmayı özümsemiş bir halk...
Bu noktada Devrimci Halk Savaşımı bir mücadele yöntemidir...Bir devrimci şiddet kullanımıdır..bir Meşru Savunma Savaşımıdır...Fakat nasıl ve ne için??..
mesela iktidar için değil...mesela PD ya da DHD için değil...fakat KCK sisteminin inşası için ve KCK sisteminin emriyle...KCK emir verir ve HPG uygular...KCK savaş karar alır...HPG savaşır...Barış kararı alır...HPG bekler...Fakat her an için HPG vardır ve etkindir...Bu coğrafya da böyle bir durum olduğu için de etkin olmaya devam edecektir...Taa ki Halkın Öz Savunma gerçekliği yeteri kadar gerçekleşir...ve HPG den daha güçlü ve etkin bir Halk Savunma Örgütlenmesi yaratılırsa...Tabii ki KCK sisteminin çevresindeki unsurlar da HPG nin konumlanmasında etkilidir...
Bugün YPS(Sivil Savunma Birlikleri) ve Rojavadaki HPC(Toplumsal Savunma Birlikleri) bu amaçla kurulmuş birliklerdir...ve bu örgütlenmelerin kurucuları..bunu örgütleyen kişiler emin olun ki Paris Komünarları kadar tarihte söz ettireceklerdir...ettirmelidirler yani...
PKK çizgisi öz eleştiri verirken bunu zihniyet zeminleri önceliğiyle yapıyor...Savaşan Halk gerçekliğini yaratamadık...kendi özgürlük sistemimizi kuramadık...buradaki hatalarımızın temelinde yaratan eski paradigmayı bu yönlü eleştiriyoruz diyorlar...
Fakat Devrimci Şiddeti bu noktada eleştrmiyorlar...daha doğrusu bu şiddeti ne şekilde kanalize edeceğiz bunu önemsiyorlar...
TC devleti Kürt halkının varlığını inkar ediyor...kültüerl ekonomik sosyal siyasal olarak yok sayıyor ve örgütlenmesini engelliyorsa...bu halk da Halk Savaşı ile kendi sistemini(KCK sistemi) örgütler ...örgütlemeli deniliyor...yani bütün demokratik toplumsal örgütlenme alanları önünde engeller varken...Devrimci Halk Savaşımı olmadan tam başarı sağlanamaz deniliyor...
Bugün de böyle bir sürecin içerisindeyiz...bu demek değil ki legal alanda faaliyet yürütenler halkı tabandan örgütlemeyecek...örgütleyecekler fakat Devrimci Halk Savaşımının önünü açacak şekilde...ona engel olacak şekilde değil...
Yani Halk meclisleri ve komünler örgütlenecek...Devrimci Halk Savaşı bölgeleri "özgürleştirdikçe" o bölgelerde örgütlenme hiç olmayacak mı??...tam tersi bütün bu yaratılmış örgütlülükler...Devrimci Halk Savaşı ile desteklenecektir deniliyor...yani Savaşım bütün bunları içeriyor...sadece HPG nin savaşını değil...
Bugün Devrimci Halk Savaşı süreci olmasaydı...ve Halk tabandan kendini örgütleseydi...Kendi Meşru ve öz savunmasını örgütlemeyecek miydi??...öyle ki temel savaşım olan karşıt sistemle savaş...kendini demokratik siyasi mücadele olarak gösterecekse...bu da tabandan radikalleşecek bir mücadele olacak...
Köylerde Şehirlerde ekonomik komünler diyoruz...tamam da bir sürü tekelci işletme var...buna karşı halk nasıl örgütlenecek...halk gerçekliği kendini hiç savunmayacak mı??...misal fabrika işgalleri...toprak işgalleri yapıp bu bölgelerde kooperatifler kurmayacaklar mı??...KCK sistemi kendini geliştirme önünde bir engel görürse buna karşı öz savunmasını gerçekleştirir...bu çok farklı şekillerde olabilir...
ÖRGÜTLÜ BİR HALKI KİMSE YENEMEZ...örgütlü olmak da çok farklı stratejiler...çok farklı yöntemler geliştirmek demektir...